Darwin’in Son İkilemi Darwin'in Son İkilemi serisinde, Arap takipçilerin bu mühim konudaki küresel tartışmalarda yaşanan son gelişmelerden haberdar olabilmeleri için, evrim teorisinin son bilimsel araştırmalarla tamamlanmış olan en önemli karşıt ikilemlerinden birini ortaya koyuyoruz. daha fazla bilgi İslam’ı Siyasallaştırmak Osmanlı Devleti’nin sosyal, kültürel ve siyasi modernleşmesi ve etnik oluşumunu konu alan İslam’ı Siyasallaştırmak kitabı; bu dönüşüm ve modernleşmenin uyarlanması, ayrışması ve düzeltilmesinde İslam’ın ve Sultan II. Abdülhamid’in (MS 1876-1909) rolünü tartışmaktadır. daha fazla bilgi Eski Osmanlı Devleti’nde Kimlik, Devlet, Din ve Ümmetin Yeniden İnşası Kuran’ın Mantığı “Kur’an’ın Mantığı” kitabı, Allah’ın Kitabı’nın, insan aklını ıslah eden, onu hataya düşmekten, düşünce, irade ve fiillerdeki sapmalardan koruyan bütün kural ve yol gösterici işaretleri içerdiğini göstermeyi amaçlamaktadır. Allah insanı yaratmış, ona akıl verip düşünme ve şuur nimetini bahşetmiş; ancak onu düşünsel yanılgılar, sapkın eğilimler ve yanlış uygulamalar denizinde boğulmaktan kurtaracak bir can simidi vermeyi de ihmal etmemiştir. daha fazla bilgi Hakikat, Samimiyet ve Adalet Yolunda Aklı Islah Etmek Osmanlı Nizamiye Mahkemeleri Bu kitabın kökeni, Avi Rubin’in Harvard Üniversitesi’ne “Osmanlı Mahkemeleri” üzerine sunduğu doktora tezine dayanmaktadır. Bu mahkemeler genellikle tarihçiler -ve özellikle hukuk tarihçileri- tarafınca, Orta Doğu’nun 19. yüzyılın sonlarında modernite çağına girişini belirleyen en önemli özelliklerden biri olarak görülmektedir. Osmanlı yargı tarihi kapsamında, Rubin, Osmanlı Devleti’nin Tanzimat Dönemi’nin sonlarında ve Sultan II. Abdülhamid döneminde (1856-1909) Nizamiye Mahkemeleri kurmasının sonuçlarını incelemiştir. daha fazla bilgi Hukuk ve Modernite Osmanlı Devleti’nde Kütüphaneler Bu kitap, ömrünün otuz yılını Osmanlı devlet arşivlerindeki mevcut tüm literatürü taramaya adayan seçkin Türk tarihçisi İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın emeklerinin çıktısıdır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde neredeyse mevcut tüm vakıf resimlerini ve vakıf yönetmeliğini inceleyen Uzunçarşılı; çeşitli kütüphanelerde bazı vakıfların orijinal vakfiyelerinin varlığını tespit etmek amacıyla çalışmış, üç yüze yakın vakfiye belgesini incelemiştir. Osmanlı kütüphaneleri konusunda daha önce yapılmış müstakil bir çalışmanın bulunmaması kitabın önemini daha da artırmaktadır. daha fazla bilgi Tarihsel Gelişimi, Yönetimi ve Organizasyonu Bilim ve İslamlaşma Bu kitap, İslamî ilimlerle sosyal bilimler arasındaki ilişki meselesine odaklanarak, İslamî ilimlerin sosyal açıdan özelliklerini açıklamayı amaçlamaktadır. Bilimin gücünün şeriat ile ilişkisi, dil ve taşıdığı değerler, teorikleştirme yerine bilişsel gerçekçilik, bilimlerin beşerî bilimler ile bütünleşmesi ve İslam medeniyetindeki akademik derslerin, açık ve anlaşılır hâle gelmesinin ardından genel bir kültüre dönüşümü gibi konuları içermektedir. daha fazla bilgi Parada Reform İslam paranın değerini ziyan etmez; daha ziyade onu hak ettiği konuma yerleştirerek hakları ihlal etmemesini, insanların zulme ve yozlaşmaya uğramamasını sağlar. Bu sebeple para pek çok hakla sınırlandırılmıştır. Böylece paranın amaç değil araç olduğunu, onun gerçek işlevinin kalplerde tasdik edildiğini, onun bir veraset yolu ve bir gelişme aracı olduğunu biliriz. Dolayısıyla şeriat sermayeyi ne israf eder ne de kutsallaştırır. daha fazla bilgi İslamî Akıl Yürütme ve Kriz Ekonomisi Siyasal İslam Düşüncesi Tarihi Bu kitap, siyasal İslam düşüncesinin dağınık yönlerini bir araya getirerek, peygamberlik döneminden Hulefâ-yi Râşidîn’e ve günümüze kadar olan İslam dönemi boyunca yeniden inşa etmeyi amaçlamaktadır. Yazar, Arapça eserlerin mevcut tercümelerine dayanarak gerek siyaset felsefesi, gerek siyasal fıkıh, gerekse siyasi nasihat (Nasâih el-Muluk) şeklinde yazılmış olsun, siyasal İslam düşüncesinin gelişiminin izini sürmektedir. daha fazla bilgi Peygamberlik Döneminden Günümüze İslam Hukuku (Şeriat) ve Ulusötesi Diplomatik Hukuk Uluslararası ilişkilerdeki güncel zorluklara yanıt vermek amacıyla diplomasi ve diplomatik hukuku geliştirmenin artan önemi göz önüne alındığında, bu kitap pozitif ve yapıcı diplomasinin güçlendirilmesine gerçek bir katkı sağlıyor. Bunu, uluslararası diplomatik hukuk ile İslam diplomatik hukuku arasındaki uyumluluk ve tamamlayıcılığı tezine ek olarak, konunun doğru bir karşılaştırmalı analizini sunarak başarmaktadır. Kuşkusuz akademisyenler, diplomatlar ve politika yapıcılar bu çalışmayı hem teorik hem de pratik düzeyde elzem bulacaktır. daha fazla bilgi Din: Antropolojik Bir Bakış Bu kitap, alanın öncülerinden birinin din üzerine yaptığı klasik antropolojik bir analiz olarak kabul edilmektedir. daha fazla bilgi İslam’ın patentten uzak duruşu Kitap, araştırmacıları İslam hukukunun yönlendirdiği ilkeyi benimsemenin insanlık için daha iyi olduğuna ikna etmeye çalışacaktır. Bilgi yaygın olduğu, tekelleşmediği ve şeriatın oluşturduğu belirli koşullarda uygulandığı takdirde, meydana gelen kirlilik ile bilginin tekelleşmesi arasındaki ilişkiyi göreceğiz. daha fazla bilgi Tarih, Felsefe ve Metodolojinin Yerelleştirilmesi Hadis İlminin İslam, Araplar için bilim tarihinde bir dönüm noktasıydı. İslam’ın gelişinden önceki ve sonraki iki dönem arasındaki bu ayrım, ilk etapta bilimsel ürünle ilgili değildi. Bilimsel ürün, bilgi sistemini yöneten metodolojideki farklılığa, yani Arap aklına yazma, araştırma, öğretme ve öğrenmede özel yapısını kazandıran uygulamalar, ilkeler ve kavramlar dizisine dayanıyordu. daha fazla bilgi İran ve İngiltere: Modern Basra Körfezi’nin Oluşumu İran’ın tarihindeki birçok olay İngiltere ile bağlantılıdır ve İngiliz-İran ilişkilerinin kökleri on yedinci yüzyıla kadar uzanmaktadır. Zaman içinde İngiltere bazı imtiyazlar yoluyla İran’daki konumunu sağlamlaştırdı. Bunların başında petrol imtiyazı geliyordu. İngiltere bunu korumak amacıyla sürekli olarak İran’la ilişkilerini güçlendirme arayışı içindeydi. daha fazla bilgi Ortaçağ İslam Toplumunda Öteki Ortaçağ’daki İslam mirasında “öteki”, homojen bir inanç sistemi ile dolu kültürel bir alandan formüle edilmişti ve “öteki” ile ilgili diğer sistemlerden tamamen farklı bir imaja sahipti. İslam toplumunda tarihin uzun dönemlerinde olanın aksine bu sistemlerde kültürel, tarihsel ve uygarlık gerçekliği, yalnızca “öteki”nin yok sayılması, yok edilmesi ve imajının çarpıtılması yoluyla kendini ispatlamak şeklinde oluştuğu görülmektedir. daha fazla bilgi Şeriat ve reform Arap ülkeleri, onlarca yıl İslami yönetimler altında yaşadılar. Fetihlerden sonra Müslümanlar, Kuran, Sünnet ve Müslüman fakîhlerin ortaya koyduğu Fıkıh usulü, kuralları ve küllî kanunları kullanarak onlardan faydalanan hükümler demek olan şeriatle yönetiliyordu. Fakîhler, aradıklarını Allah’ın kitabı ve Hz. Peygamber’in Sünnetinde bulamadıklarında kendilerinden öncekilerin çözümlerinden esinleniyor, eşbâh ve nezâire başvuruyordu. Bu konuda yoğun bir şekilde içtihatta bulundular ve başka milletlerin benzerini yapamadığı dava ve hüküm usulü inşa ettiler. Hatta teorilerin temellendirilmesini kitaplarında zikretmekle övünen modern hukukçulardan çok daha önce teorileri temellendirdiler. Fakîhler öyle bir dereceye ulaştılar ki hukukî konularda ve kanunî problemlerde Avrupalılara kaynak oldular. Avrupalılar, ihtiyaç duyduklarında bunlara başvuruyor ve kendilerini meşgul eden meselelerde son sözün Müslümanlar tarafından söylendiğini görüyordu. daha fazla bilgi Diviti Mürekkebe Batırmak Okuma ve yazma hakkında konuşmak hem zor hem kolaydır. Konu sehl-i mümteni veya kolay görünen zordur. Zorluğu fikirden ya da konudan değil; halkın okuma yazma tavsiyelerini, onlardaki büyük kaostan dolayı kabul etmemesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü kitap tavsiyesi fetva vermek, öğretmek ve tebliğ için geniş bir alan haline geldi. Çok az kişi okumakta, çok fazla kişi tavsiye etmektedir. Çok fazla kişi yazmakta, çok az sayıda kişi işin hakkını vermektedir. daha fazla bilgi İktidar Nedir? İktidar, yaygın bir fenomendir ancak ne olduğu veya onu nasıl anlamamız gerektiği konusunda büyük bir fikir birliği yoktur. Byung Chul Han, bu kitapta politik ve sosyal yaşamın bu temel niteliğini vurgulayarak iktidarın doğasına yeni ve orijinal bir bakış açısı sunmaktadır. daha fazla bilgi Mucize Şeriat Herhangi bir milletin hukuku, maddi, entelektüel ve toplumsal durumlarının aynasıdır. Hukuk filozoflarının dediği gibi hukuk, her toplumun mutluluğunun ve canlanmasının kaynağı olması gerektiğinden dolayı, onların dini ve toplumsal çevrelerinin doğası tarafından dikte edilen kültürel, entelektüel ve maddi gereksinimlerini ve hayallerini yerine getirmezse, bu mutluluk gerçekleşmeyecektir. Hatta onlara yük olacak, onların mutluluk ve kalkınmalarının değil, sefalet ve talihsizliklerinin kaynağı olacaktır. Çünkü doğru yasama, ümmet ruhunun çocuğu, gelenek ve göreneklerinin bir sonucudur. Her birey, dini ve toplumsal değer ve ilkelerinin esiridir. daha fazla bilgi Veba Yılı Günlüğü “Veba Yılı Günlüğü” adlı roman, bir Londralının ağzından 1665-1666 yıllarında 100 bin kişinin ölümüne sebep olan vebanın vurduğu Londra’nın başından geçenleri anlatmaktadır. Ölü sayısı, şehrin o zamanki nüfusunun dörtte birine denk geliyordu. Roman ayrıca en büyük İngiliz kentindeki sakinlerin bu dalgayla nasıl başa çıktıklarını anlatıyor. daha fazla bilgi İslam ve Laiklik Politikaları Bu kitap, Hilafetin gerilemesi ve ilgası ile resmî belgeler ve Osmanlı’da reformlara katkıda bulunan aydınların kaleme aldıkları yazılarını ayrıntılı bir şekilde analiz ederek 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Ortadoğu'daki laikleşme sürecini irdelemektedir daha fazla bilgi 20Yüzyıl Başlarında Halifelik ve Ortadoğu’da Modernleşme Egemenlik Hilali Bu kitap, küresel siyasetin İslam’ı nasıl gördüğünü ve siyasi hareketin arkasındaki dinî güdüleri açığa açıklamak yoluyla İslamî uluslararası ilişkiler teorisinin esaslarını, ilkelerini ve bu teorinin büyüklüğünü ele almakta ve incelemektedir daha fazla bilgi İslamiyet ve Dünya Düzeni Haçlı Savaşlarının Latin ve Müslüman Tarihlendirmesi Aslı Pennsylvania Üniversitesi’nde tamamlanan ve bu konuyu tartışan bir doktora tezi olup iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, Haçlı Seferlerinin Müslüman ve Latin tarihi ve tedvinine odaklanmakta ve Haçlı Seferlerine dair çeşitli tarihsel literatürü sunmaktadır. Kitap bu döneme ilişkin İslami yıllıklar ile Hıristiyan yıllıkları arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya çıkarmaktadır. İkinci bölüm, William el-Suri (1130-1185) ve İbnü’l-Esir’in (1160-1232) Haçlı Savaşlarını aktarma yöntemiyle ilgili karşılaştırılması ve analiz edilmesinden ibarettir. İki yöntemin karşılaştırılması 12. yüzyılda doğudaki Latin beylikleri ve İslam dünyası arasındaki ilişkiyi anlama çabasıdır. daha fazla bilgi William el-Suri (1130-1185) ve İbnü’l-Esir (1160-1232) Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme Ulusal Yahudi Fonu Ulusal Yahudi Fonu'nun 1901'de kurulması, Siyonist hareketin tarihinde bir dönüm noktası oldu. Bu fon, Siyonist projeye hizmet etmede önemli bir rol oynadı. Ulusal Yahudi Fonu Yahudilerin milli vatan projesinin temellerini atan en önemli Siyonist kurum konumundaydı daha fazla bilgi ve Bu Fonun Filistin'de Yürütülen Siyonist Projedeki Rolü 1901 : 1948 Siyaset Dünyasındaki Âlimler limler, Müslüman toplumda önemli bir yere sahiptirler. Siyasi ve toplumsal koşulların çeşitliliği ve âlimlerin ilmî ufuklarının genişliğine göre etkileri dönemden döneme farklılık göstermiştir. Birçoğu Hindistan yarımadasından olmak üzere toplumsal hayatta ve siyasi olaylarda büyük isimler öne çıkmıştır daha fazla bilgi 1556'dan 1947'ye kadar Güney Asya Yarımadasında bulunan Ulemanın Siyasi Faaliyetlerine İlişkin Bir Çalışma Osmanlı Türklerinde İlim Tarihi Bilim tarihi, milletler tarihinin önemli bir yönünü temsil eder ve araştırmacılara ilmin hakikati ve sırlarını açar. Bu nedenle bilim tarihi, modern araştırmalarda önemli bir konu olarak kabul edilmektedir. Bilim hakkında çalışma yapmak; medeniyetin gelişimi ve milletlerin medeniyet inşası üzerine çalışma yapmak demektir. Bu şekilde insani gelişme sürecini tanımanın yanında, milletlerin bugünü ve yarınını oluşturmak için geçmiş ve bugün arasında köprüler kurulur. daha fazla bilgi XIX. yüzyılın sonuna kadar Osmanlı Devleti’nde Yahudiler Müslümanlar, tarih boyunca Yahudilere karşı ırkçı bir muamele sergilememişlerdir. Osmanlı İmparatorlunda da bu durum farklı değildi. Zira Avrupa’da Engizisyonun kuruluşunun sonra tehcir edilen Yahudiler kendilerini iki seçenekle karşıya karşıya bulmuşlardı: ya Hristiyanlaşacaklardı veya da göç edeceklerdi. Bu nedenle 1492’de İspanya’dan ve 1496’da Portekiz’den kovulan Yahudiler doğrudan Osmanlı İmparatorluğu’na göç ettiler. Osmanlı topraklarına yayılan Yahudiler, imparatorlukta var olan düzenin içinde etkin bir rol oynadılar. Ayrıca ticaret ve el sanatlarında etkin bir rol oynadılar. Osmanlı Devleti, Yahudilere kendi şeriatlarını uygulama izni vermişti. Kendi aralarında ortaya çıkan meselelerle hahamları ilgileniyordu. daha fazla bilgi Osmanlı İmparatorluğunda Eğitim Osmanlı İmparatorluğu, Müslümanların tarihini önemli bir şekilde etkiledi. Osmanlı medreseleri ise devlet medeniyetinin inşasında önemli bir rol oynadı. Medreseler sayesinde sultanların ve yöneticilerin medeniyet boyutu ortaya çıktı. Medreseler devletin kuruluşundan Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar devletin ihtiyaç duyduğu âlim, kadı ve görevlileri yetiştirdi. Medreselerin yetiştirdiği devlet adamları sayesinde Osmanlılar oldukça geniş topraklarda kontrol sağlayabildiler. Osmanlı Devleti’ndeki ilmî ve idarî hayat, güçlü bir şekilde medreselere bağlıydı. Devletteki ilmî ve adlî görevler, yalnızca medrese mezunlarına veriliyordu. daha fazla bilgi Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümüne medreselerin rolü üzerine bir inceleme Kuran Felsefesi Modern çağda ‘Materyalizm’ adı altında dinlerin geçersizliğini savunan insanlar gördüm. Bu insanlar dinin her bir niteliğini ve gereğini ödünç almış, tasdik ve duygudan başka yolu olmayan iman ve itikat öğelerinden hiç vazgeçmiyorlar. Ancak bu öğeleri gerçek anlamlarından soyutluyorlar ve dini kendi doğallığından çıkartıp sahte bir kimliğe büründürerek dini, insanların yüreğine dokunan gücünden yoksun bırakıyorlar. Materyalizme inananlar, destekçilerinden madde hariç her şeyi inkâr etmelerini, evrenin maddeden oluşarak bir döngü dizisinden meydana geldiğine inan etmelerini istiyorlar. Onlara göre bu döngüde bulunan maddeler çözülür sonar tekrardan döngüye döner ve bu şekilde devam eder. Sosyal sınıfların yok olacağına dair söyledikleri kehanet gerçekleştiğinde kendilerini içinde bulacakları cenneti bu dünyada beklemelerini istiyorlar. Hiçbir din, tabilerinden böyle tuhaf bir inancı benimsemeyi ya da bunun gibi bir bilince teslim olmayı istememektedir! daha fazla bilgi Ümmet Bilimlerinin Özgün Kavramlarını oluşturmak Bu durum Batı medeniyetinin kendi bilimsel, medeniyet ve değer sistemini dünya üzerinde hâkim kılıncaya kadar devam etmiştir. Bundan sonra doğu kültürüne dayanan Batı’nın modern fikirleri ve kavramları dünyaya egemen olmuştur.
Uluslararası İslamî Düşünce Enstitüsünün bu projesi, İslamî kültürel kimliği canlandırma çabaları kapsamında ortaya çıkmıştır. Bu kitap, çeşitli kültürel ve bilimsel alanlarla ilgili kavramları canlandırarak özgün ve ciddi bilgi yapıları inşa etmeye çalışmaktadır.
daha fazla bilgi
Ana Sayfa2025-03-29T11:06:42+02:00

Araştırmalar

Ortaklarımız


ِAbonelik


Şimdi kayıt olup e-posta listemize abone olun

      Title

      Go to Top